Fırat DEVECİ

SiC ve GaN Hakkında Yanlış Bilinenler

2014-2015 döneminde, SiC FET’ler ve diyotlar ilk kez proje hayatıma dokunmaya başladığında, ürünleri elde edip bir şekilde denemiş ve geleceğin güç elektroniği teknolojisinin buralara yöneleceğini öngörmüştüm. Bu yüzden burada ve burada yazdığım iki yazımda da SiC ve GaN’ın bize neler sağlayabileceğinden bahsettim. Her ne kadar yüksek güçler ve akımlar bazında IGBT’ler fiyat performans özelinde FET’leri geride bıraksa da SiC ve GaN’ın, gelişimleri ve üreticilerinin daha da desteklemeleriyle birlikte, yüksek güç gruplarında da kullanılmaya başladığını yakın zamanlarda göreceğiz. (Devamını Oku)

Güç Elektroniği ve Mikrodenetleyiciler

Güç elektroniğinin ana omurgası, istenen gerilim, akım ya da güç değerinin, istenilen şekilde kontrol edilmesi ve yönetilebilmesini esas almaktadır. Bu kontroller 20-25 sene öncesine kadar analog kontrolcü entegreler temelinde yükselirken, günümüzde hemen hemen her yerde güç elektroniği mikrodenetleyiciler (ya da büyük abileri FPGA’ler) üzerinde yükselmektedir. Analog kontrolcülerin baskın olduğu güç elektroniğinde peki ne değişti de artık kontrolcülerin temelleri yavaş yavaş mikrodenetleyicilere doğru kaydı; bu sorunun cevabını ararken klasik güç elektroniği kontrolünü ele alarak, dijital PLL algoritması özelinde yaptığım test sonuçlarını sizlere aktarmak istiyorum. (Devamını Oku)

Flyback 101 – Canlı Video Anlatım

Güç kaynağı tasarımı, özellikle günümüzde, önemli tasarım konularının başındadır. Daha az kayıp, standby anında daha az güç çekimi gibi konular ise tasarımın inceliklerindendir. Bu konulara ilk başlayan bir tasarımcı için, daha önce de bahsettiğim gibi, Flyback temel topolojilerdendir. Bir çok parametrenin olduğu bu alanda bazı kilit noktalar tasarımcının elini kolaylaştırır. (Devamını Oku)

Güç Elektroniğinde GaN (Gallium Nitride) Çağı

Geçtiğimiz 20 yıl içerisinde, ihtiyaçların da zorlaması ile, güç elektroniği ve elektroniğin diğer alanlarında silikon malzemeler dışında SiC ve GaN başta olmak üzere bir çok yarı iletken meteryal kullanıma sunulmaya başlandı. Bunlardan SiC (Silicon Carbide) ile ilgili olanını daha önce ele (Güç Elektroniğinde SiC (Silicon Carbide) Çağı) almış ve avantajlarından bahsetmiştim. GaN (Gallium Nitride) elemanlar ise yeni jenerasyonun bir öğesi olarak neredeyse SiC ile eşdeğer bir şekilde geliştirilmeye başlandı ve piyasaya sürüldü. Peki GaN, güç elektroniğinde SiC kadar başarı sağlayacak mı, birbirlerinin bire bir eş değerleri mi, yoksa her elemanı doğru yerde kullanmak bize mi kalıyor; gelin bunu birlikte inceleyelim. (Devamını Oku)

Kral Öldü Yaşasın Yeni Kral: Nuvoton İşlemciler

1958’de Jack Kilby ilk entegre devreleri oluşturduğunda, kendisi bunu ön gördü mü bilinmez, kısa süre içerisinde küçük devre elemanlarından denetleyicilere ulaşan muazzam yolun kapısını açmış oldu. Bu kapının ardında oluşturulan işlemciler, uygulamalar çok büyük ya da çok küçük olsun elektronik tasarımın artık ayrılmaz parçaları haline geldiler. IoT gibi yeni trend teknolojilerle birlikte bilekliklerimizden kumandalara, enerji sistemi yönetiminden arabalarımıza kadar hemen hemen her elektronik araç ile bütünleşik halde bulunan işlemciler (daha doğru söylemek gerekirse mikrodenetleyiciler) kullanıcılara inanılmaz ufuklar açmaya başladı. (Devamını Oku)

Çift Çekirdekli Mikrodenetleyiciler: dsPIC33CH

Güç elektroniği tarihine kısaca göz gezdirirsek, mikroişlemcilerin gelişmeye başladığı yıllara kadar analog kontroller üzerine tasarımlar yapıldığı görülür, hatta çok eski cihazlar incelendiğinde onlarca ayar potunu görmek mümkündür. 1990’ların başlarından itibaren ise mikrodenetleyicilerin yavaş yavaş gelişmesinden sonra önce analog devrelerde, göstergeler ya da küçük ayarlar için yönetici konumuna yükselen mikrodenetleyiciler daha sonrasında DSP tabanlı, gelişmiş ADC ve PWM bloklarına sahip denetleyicilerin geliştirilmesi ile birlikte ana kontrolcü olarak sistemlerde yer almış ve dijital kontrol sistemleri çok daha önemli hale gelmiştir. (Devamını Oku)

Güç Elektroniğinin Vazgeçilmezi: PWM ve ADC!

Güç elektroniğinin günümüzde geldiği nokta gerçekten inanılmazdır. Bu gelişmenin altında oldukça fazla araştırma alanına sahip olan yarı iletken güç elemanlarının gelişiminin yanı sıra; bunu kontrol edecek çevresel etmenlerin de artması gösterilebilir. Analog çözümlerden dijital çözüme giden yolda; mikroişlemciler, mikrodenetleyiciler sonrasında DSP işlemlerinin maksimum seviyesine ulaştığı FPGA gibi ortamlar, günümüzde güç elektroniğinin kontrol kalbini oluştururlar. Hangi dijital kontrol metodu olursa olsun, tüm güç çevrimlerini yapabilmemiz için iki birim, ADC ve PWM, dijital güç elektroniği uygulamalarında olmazsa olmaz yapılar haline gelmiştir. (Devamını Oku)

BLDC Motorlar: Geleceğin Hareket Kaynağı

BLDC Motorsİlk tasarlandıkları 1820’lerden bu yana bir çok değişim geçiren motorlar, endüstrinin her biriminde, ulaşımdan iletişime, ev elektroniğinden uzay çalışmalarına kadar bir çok alanda kullanılmaktadır.
Michael Faraday ile birlikte gelişimine DC olarak başlayan motorlar Edison’un katkılarıyla da endüstride sıkça kullanılmaya başlamıştır. Nicola Tesla’dan sonra ise AC motorlar güç, fiyat/performans, bakım ve kolay temin oranları ile endüstride sıkça tercih edilen, baskın motorlar olmaya başlamıştır. Özellikle ev elektroniğinde; buzdolabı, klima, çamaşır ve bulaşık makinesi gibi alanlarda sincap kafesli asenkron ve AC seri motorlar sıkça tercih edilmiştir. (Devamını Oku)

Kontrolün Kalbi: TL431

TL431Güç kaynağı olarak tasarlanan bir devrenin en önemli ayağı geri besleme katıdır. Devre tüm değerlerini istenen referans değerine ulaşmak için hareket eder ve eğer tasarımda bir sıkıntı yoksa, geliştirilen güç katı istenen gerilim ya da akım değerinde çalışır.

İster lineer ister switch mode olsun, geri besleme katının en önemli elemanı sıcaklıkla değişim aralığı yok denecek kadar az olan “referans” elemanıdır.

Bu ihtiyaç, özellikle 1970 dolaylarına kadar zener diyotlar ile sağlansa da, switch mode güç kaynaklarının bilgisayarlarda yaygınlaşmasıyla birlikte kompakt, ucuz ve sorun çıkarmayan referans kaynağına ihtiyaç duyulmuş ve 1970’lerin başında öncelikle TL430 ve sonrasında 1976’da ise TL430’un geliştirilmiş versiyonu TL431 elektronikçilerle buluşmuştur. (Devamını Oku)

error: Kopyalama Yasaktır, Eğer Bilgi İçeriğini Almak İstiyorsanız İletişim Bölümünden Yazara Ulaşın!